top of page
  • Yazarın fotoğrafıNurullah Samet Yılmaz

Metamorfoz V

İleti

Hayat her geçen gün bambaşka bir şekil alır. Tüm yaşananlarla hayat çizgisi iç içedir ve birbirleri üzerindeki kırılmalarla ayakta kalırlar. Bugün, dün ve yarın birdir ve bağlıdır. Müjgan son beş yıldır buna inanıyordu. İnsanlar uzayda bir kara delik ararken insanların beyinlerindeki kara deliği gözden kaçırmışlardı. Hafızalarını…


Düzenek iki bin on yediden beri kusursuzca çalışıyordu. Şu ana dek dört kentte toplamda altı merkez kurmuşlardı. Kuruluş her geçen yıl, bu alana yaptığı yatırımın hacmini artırıyordu. Yılda ortalama on bin kişiye anılarını yeniden yaşatma olanağı tanıyordular. İnsanlar geçirdikleri güzel anları, olayları yeniden tatmak için sürekli olarak düzeneğe randevu alıyordu. Düzenek, hizmete girdiği ilk dönemlerde henüz bu denli bilinirlik kazanmasa da ilerleyen yıllarda iş dünyasının, sanat camiasının ve dahası devlet büyüklerinin dahi ilgisini çekmeyi başarmıştı.


Özel hayatın ihlali açısından çoğu kimsenin kuşku duyduğu düzenek, Müjgan’ın yoğun reklam çalışmaları aracılığıyla insanlara olabildiği kadar yalın ve doğruca anlatılarak onların güvenini kazanmayı başarmıştı.


Düzeneğe giren kişilerden merkeze geldiklerinde istatistik kaydı tutmak için yalnızca bir takma ad isteniyor, merkezlerde çalışan görevliler belirli dönemlerde sürekli olarak yer değiştiriyordu. Dolayısıyla kuruluşun çalışanları ile sıradan insanlar arasında hiçbir bağ kurulmamış oluyordu. Tanınan kişiler ise gizlilik bir yana düzeneğe gelişlerini birer magazin malzemesi olarak kullanmaya çoktan başlamışlardı bile. En nihayetinde herkes rahattı. Çünkü düzeneğe girildiğinde kimin hangi anısını yeniden yaşamak istediği, kimin o yapay uykusunda neleri gördüğünü o kişi dışında hiç kimse bilmiyordu. Kuruluş bile. Her şey düzeneğe giren insanların ya da kuruluşun da insanların diline doladığı gibi “Rüyakar”ların zihninde olup bitiyordu. Düzenek rüyakarlara yalnızca daha önce yaşadıklarını anılarını hatırladıkları gibi, tüm ayrıntılarıyla yeniden yaşamalarına aracı oluyordu, o kadar.


Reklamlarda dönüp duran cümleler bunlardı ancak gerçek şu anda tam karşılarında, bilgisayarın ekranında koşturan Semih’in görüntülerinin kanlı canlı kayıt altına alınmasından ibaretti.


Doksan üç yılında Müjgan ve Cevdet’in öncüsü olduğu bir avuç insanla ortaya çıkan bu kuruluş uzunca bir çabanın sonunda hayalini kurdukları düzeneği çalıştırmayı başarmıştı. Cevdet kuruluşun ilk günlerinden bu yana bütün yönetimin başındaydı. Müjgan ise onun sadık yardımcısı olarak hep bir adım geride ama takibi asla bırakmayan bir izci gibi görevini yerine getiriyordu. Bir gün doktor düzenekle ilgili bir alım ihalesi söz konusu olduğunda kuruluşla ilgili resmi belgeleri karıştırırken kuruluşun temellerinin atıldığı tarihle Cevdet’in başkanlığa başlama zamanı –İnternet sitesindeki hakkımızda bölümü dahil her yerde- arasında yaklaşık üç aylık bir fark olduğunu görmüştü. Bir aralık Cevdet’e bu durumu sormuştu ancak geçiştirme dışında doyurucu bir yanıt alamamıştı.


O günlerden bu yana kuruluşun bizzat içinde olmayan ancak her daim gölgesini ve zekasının kıvraklığını kuruluştan esirgemeyen bir kişi daha vardı: Akif!


Düzeneği çalıştırmanın hayaliyle yaşayan Müjgan, bunu başarmalarının üzerinden yaklaşık altı ay geçmişken Akif’in intiharıyla kendini boşluğun içinde bulmuştu. Orta yaşlarının sonuna yaklaşmış bu kadın anlamsızlığın içinde kendine bir anlam yaratma çabasıyla oradan oraya savruluyordu. Ancak bu durumu Cevdet dışında kimse farkına varamıyordu. Müjgan yaşamındaki hiçbir alışkanlığını kesmemiş, her şey Akif ölmeden önce nasılsa onun için yine aynı sürüyordu.


Müjgan düzeneğe girmekte kararlıydı. Ancak önce Müfit’in anılarından almaları gereken birçok bilgi vardı. Önce Semih aracılığıyla bu işi halletmeliydiler. Semih çaresizce ve biraz da korkarak Müjgan’dan gelecek yönlendirmeleri bekliyor, oradan oraya amaçsızca yürüyüp duruyordu.


Öteki taraftan Akif’e ulaşmak için düzeneğin diğer yanında Semih’i hazırlayan Leyla’nın da kuşkulandırılmaması gerekiyordu. Leyla yanı başlarında olsaydı Müjgan için Leyla’yı yönlendirmek çok kolay olacaktı ancak aralarında yıllardan kaynaklanan çok uzun bir mesafe vardı. Bu yüzden Müjgan söz konusu Müfit olduğundan geriye kalan konulardaki ateşli tavırlarını dizginlemeye çalışıyor, iyice ölçüp biçmeden adım atmamak istiyordu.


Müfit kendini öldürerek Müjgan’ın elinden kurtulmaya çalıştığında Müjgan ömründe ilk kez bir şeyi başaramayacağı hissine kapılmıştı. Akif intihar ettiğinde dahi bu duyguyu tatmamıştı. Ne de olsa bir yönüyle istediği olmuş sayılırdı. Ancak Müfit ellerinin arasından kayıp giderken içini dolduran sıkıntının ilk kez ciğerlerini sıkıştırdığını hissetmişti. Ne var ki doktorun üstün çabası sayesinde şu an elinde yeniden bir fırsat vardı.


Leyla’nın ise olaya dahil oluşu daha çetrefilli ve zaman alıcı olmuştu. Bir gün kuruluştaki odasında oturduğu sırada, düzeneğin işletilmesinden sorumlu mühendisin yanına alelacele gelmesiyle birlikte işler onun için de garipleşmeye başlamıştı.


Düzeneğin işletim sistemi daha iyi bir deneyim sunmak için sürekli olarak gözden geçiriliyor ve yenileniyordu. Ancak başmühendis son birkaç haftadır işletimin kodlarında olmaması gereken farklılıklar saptadığını, başlarda bunların kendilerinin kaydetmeyi unuttukları değişiklikler olduğunu sandığını söyledi. Ancak herkes kesin bir titizlikle kayıtlarını güncellerken bu değişimler sürekli olarak yineliyordu. Daha sonra başmühendis bu farklılıkların dökümünü çıkardığını ve üzerinde çalıştığında belli tekrarlar içerdiğini kısacası bir dilin bu kodlar aracılığıyla aktarıldığını ortaya çıkardı. En sonunda ise her değişikliğin 2022’den bir ileti içerdiğini anladı. Bütün olan biteni ve iletilerin tümünü Leyla’ya sundu. Leyla gördükleri karşısında şaşırmış ve korkuya kapılmıştı. Çünkü elindeki iletilerin birinde kendi dedesinin adı geçen şu cümleler yazıyordu:


“Merhaba Sevgili Yöneticim,

Sözlerimi sana çok yakınından, belki de şu an oturduğun bu masadan ancak çok öncelerden yazıyorum. Maalesef adını bilmiyorum, seni tanımıyorum ancak önemi yok. Kuruluşun bir parçası olman yüzünü görmesem de benim nezdimde seni tanıdığım onca insandan çok daha değerli kılıyor.

Ben senin de emek verdiğin bu kuruluşun ilk başkanı, sıfır noktasını gören üç kişiden biriyim.

Yaşadığımız elim bir olay sonucu yaşamına son vermek isteyen çok sevgili Müfit Gürsel’i yeniden yaşama döndürmek için yardımına ihtiyacımız var.

Bu iletiyi çözeceğinizi ve bize yardım edeceğinizi çok iyi biliyorum.

Sevgili dostumuz Müfit’in varisini onun için bulacağına olan inancımız tamdır.

Cevdet Kartel”
26 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page